Kurucunun Mesajı

Kekemeler Derneği olarak Nisan 2017’de çıktığımız yolculuğumuzda, hedefimiz Türkiye’de kekemeliği olan bireylerin sosyal, iktisadi, kültürel menfaatlerini savunup koruyarak kekemeliği olan bireylerin hayat şartlarını iyileştirmektir. Bu ülkede ‘Biz de! Kekemeliği olan bireyler de var!’ demek için bir araya geldik. Türkiye’de kekemeliği olan bireylere dair toplumdaki olumsuz bakış açısı ve yanlış inanışları kırarak toplumu bilinçlendirmek ve toplumsal farkındalık yaratmak amacımız. Sloganımız ‘Özgürce Kekele’ ile kekemeliği olan bireylerin sosyal hayatta kekemelik kaygısı yaşamadan, kendilerini özgürce ifade edebilmelerine destek olmayı ve seslerini olabildiğince yüksek çıkarmalarını sağlamayı amaçlıyoruz.

Kekemeliği olan bireylerin kurduğu ilk dernek olduğumuz için Türkiye’de tarihi bir misyon yüklenmiş bulunmaktayız. Kısa bir sürede, bu misyon için yaptığımız çalışmalar ile hedeflerimize bir adım daha yaklaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sadece 3 kişiyle başladığımız süreçte, bugün 30 ayrı şehirde 1000 civarında katılımcımızla; öz yardım grupları bulunan, kekemeliği olan bireylerin hayatına dokunan ve adını söz ettiren bir dernek durumuna gelmemiz bizler için gurur vericidir.

Ben toprağa bir tohum ektim  ve o tohum yeşerdi, binbir zorlukla toprağın üzerine çıktı. Şimdi çiçek açıyor. Tohumdan yeni açan çiçeklere ulaşmasını istediğim birkaç şey var. Kendi sürecimden kendime ders çıkardığım, buzdağının altını kırmak için kendime aldığım sözler.

  • İnsanlar benim hakkımda ne düşünür yerine ‘kendimiz hakkında ne düşündüğümüzü anlamak.’ çok önemli. Genelde kendimizi en ağır eleştiren biz oluyoruz.
  • Benim sürecimde, kekemeliğimi kabul etmek ve bunu insanlarla paylaşmak çok işe yaradı. İnsanlarla paylaş, hem kendine karşı hem insanlara karşı dürüst ol. Çünkü paylaşınca kekeme dostu bir ortam yaratılıyor. Bu sır bir kere ortaya çıktığında yıllarca boşuna sakladığını anlayacaksın ve kendini çok daha iyi hissetmeye başlayacaksın.
  • Dürüst bir kekeme ol, akıcı rolü yapma. Daha fazla konuş ve saklamayı bir kenara bırak.
  • Kekemelikle ilgili tutum ve davranışlarını değiştir.
  • Diğerlerinin tepkisine karşı kendini duyarsızlaştır.
  • Kekemeliği normalleştir.
  • Kekemeliğinin önemini azalt, kekemeliğimiz olabilecek en kötü şey değil. Kekemeliği olan bir kişi istediği pek çok şeyi yine de yapabilir. Kekemeliği olan bu meslekleri yapabilir mi diye soruyorlar. Aramızda doktor, mühendis, tiyatrocu, bankacı, iletişimci, pazarlamacı, dil ve konuşma terapisti olanlar var. Evet biz de bu hayatın içindeyiz ve yapabiliriz.
  • Diğer insanların bizi anlamasına yardım etmeliyiz. Genelde seni dinleyen kişi bakmasını istemeyeceğini düşünerek göz temasından kaçıyor, ona doğrusunu söylemeliyiz. Hem kendimizi hem onları bu gerginlikten kurtarabiliriz.
  • Korkularınla yüzleş. Ya kekelersem korkusunu azaltırsan kekemelik de kendiliğinden azalıyor. Ne kadar kekemeliğini saklayıp ondan kaçınmaya çalışırsan o kadar çok kekeliyorum.
  • Göz kontağı kur.
  • Diğerleriyle yarışma, kendi konuşma süreçlerini karşılaştır.
  • Kekemeliği kontrol edebilmek ve daha akıcı kekelemek için yöntemleri öğren.
  • Zaman baskısına dayanabilmeyi öğren.
  • Telaş ve baskı duygusuna karşı diren.
  • Sihirli bir ilaç, iksir yok.
  • Kekemeliğini gözlemle, kekemelik anında ne yapıyorsun, duygu durumunuzu irdele.
  • Benim kekemeliğime verdiğim tepki başkalarının verdiği tepkiyi belirliyor.
  • Kekemeliğinle ilgili zor zamanlarında öz yardım gruplarımızdan destek alabilirsin, orada her zaman arayıp konuşabileceğin dostlarımız var.
  • Uzman dil ve konuşma terapistlerden destek almaktan çekinme.
  • Kekemeliğini sessizliğin arkasına saklama, açık ve işitilebilir bir şekilde kekele.
  • Kekemelik büyük bir buzdağı, büyük kısmı ise buzdağını görünen yüzeyinin altında. Kekemeliğim var evet, ama kaçmıyorum ve sahnedeyim. Kekemeliğini sen de yüzeye çıkarabilirsin, ve sen korkunun üzerine gittikçe, buzdağının altındaki parça zamanla azalacak, göreceksin.
  • Özgürce Kekele sesimizin daha yüksek çıkması dileğiyle…

F. Özüm KİPEL